26 Nisan 2013 Cuma

THE MILESTONE OF MY EDUCATION LIFE



Bu sene başından beri bilgisayar dersimizde gayet verimli çalışmalarda bulunduk.Bilgisayar hakkında pek de bilgisi olmayan daha doğrusu bilgisayar hakkında diğer arkadaşlarıma nispeten pek bilgisi olmayan ben,bu dersin kendi adıma çok verimli geçtiğini söyleyebilirim.Gerek Devkan, gerek Pelin hocalarımızın nezaretinde ileriki zamanda  bana çok yardımcı olacak yeni bilgiler edindim.Word’ü kullanmayı,bilgisayarın parçaları, bölümleri hakkında bilgileri yeni yeni öğreniyorum. Bunun en son örneği ise movie maker ve bu program vasıtasıyla yaptığım “The Milestone of My Education Life” çalışmasıdır.Bilgisayarda, google dan ara butonundan başka bir şeyler de yapabilmek kendi açımdan çok sevindirici.Ama şunu da söylemeliyim.Bilgisayar konusundaki bu yetersizliğim bilgisayar hakkındaki  cehaletimden değil ona çok ama çok ilgi duymamamdandır.Movie maker çalışmasında üniversite sınavını kazanma hikayemin kısa bir özetini geçtim.Ama bunu yapana kadar da bayağı uğraşmak zorunda kaldım.Metin hazırlamak ayrı bir dert onu ses kaydı haline getirmek bambaşka bir dertdi.Ses kaydının kalitesi pek iyi olmadığı görüşündeyim ama yarım yamalak ta olsa o projeyi tamamladım ve vize notumu almak için hocamıza sundum.Daha sonra bu çalışmayı blog hesabımıza yükledik ve arkadaşlarımla facebook kabusundan başka bir ortamda yorumlaşmanın heyecanı beni sarmış vaziyettedir.Ama blog açmak ta en az proje hazırlamak kadar zordu. Ücretli blogları mı denemedik, yanlışlıkla google plus hesabımı açmadık. Ama o da azmimizin elinden kurtulamadı ve artık bir blog hesabım var.Bilgisayar denince saatlerce usanmadan konuşabilen, her şeyi hakkında söyleyecek bir şeyler bulabilen arkadaşlarıma hep özenirdim. Galiba şimdi benim de konuşacak birkaç cümlem var. Sene başında muafiyet sınavı hakkında da bir şeyler yazmak istiyorum.Bilgisayar dersinden muafiyet sınavı olduğunu duyunca kendimle çatışma içinde olduğumu itiraf etmeliyim.Sağ yanım bilgisayar hakkında yok denecek kadar az bilgim olduğunu ve bu derse ihtiyacım olduğunu ayrıca bir yıl boyunca harıl harıl çalışıp kazandığım üniversitenin bir tane dersinden yırtma fikrinin emeğime yapacağım en büyük haksızlık olacağını söylüyordu. Fakat öte yandan sol yanım etrafımda bu dersten muaf olmak isteyen arkadaşlarımı görünce benim onlardan ne eksiğim var diyerek egoma mesajlar gönderiyordu fakat bu egonun bana hiçbir faydası olmayacağını da kendime gizliden gizliye itiraf ediyordum.Neyse ki sınavı geçemedim ve ihtiyacım olan dersi alıyorum.Tekrar söylüyorum iyi ki de bu dersi alıyorum. Para verip kurslarda derse gireceğime her Cuma saat 9 da gelip ücretsiz derslerime giriyorum ve memnunum. Bu dersten muaf olmak isteyen arkadaşlarıma da söyleyecek iki çift lafım olacak. Eminim bu ders size çok şey katar bu yüzden nasıl kaçacağınızı düşünmek yerine derslere katılıp zavk almaya bakın

7 yorum:

  1. Hikayeni, müziğini ve fotoğraflarını çok beğendim.:) Ellerine sağlık. Ayrıca bende Kemal Sunal'ı çok severim. Onun fon müziğini kullanmanda çok hoş olmuş.:)

    YanıtlaSil
  2. Beğendim ama keşke fon müziğin biraz daha hareketli olsaydı üniversiteyi kazandığını söylüyosun ama müzikten dolayı neredeyse ağlayacaktım:)ama yine de güzel olmuş

    YanıtlaSil
  3. Engin, fon müziğin biraz daha hareketli olabilirdi. Müziğin yeşilçamı hatırlatıyor. Ama yinede emeğine sağlık. Mesleki hayatında başarılar dilerim...

    YanıtlaSil
  4. engin videonu beğendim konusu cok güzel:)))ama müzik biraz acıklı.

    YanıtlaSil
  5. klasik türk filmi müziği kardeş içim daraldı valla ama eline sağlık..:)

    YanıtlaSil
  6. engin sanki bu filmde üniversiteyi keşke kazanmasaydım der gibisin müzik çok güzel ama filme uymamış ses tonlamaların ve geçişlerin çok iyi emeğine sağlık:) çok beğendim ama ' HAYIR' diyorum :)








    YanıtlaSil
  7. Çalışmanı beğendim ellerine sağlık Engin ama fon müziğin daha hareketli olabilirdi.

    YanıtlaSil